Seda Emul Yazdı - Masalsı Bir Tablo "Şükür"


Şükür diyorum,şükretmeyi unuttuk mu?
Yoksa unutturuldu mu bizlere? Ne dersiniz?
Kitapta okumuştum.'Ülfet şükrün en büyük perdelerinden biridir "diye.Alışmayacağız.Allah'ın bize bahşettiği şeyleri aciziyet ile her daim düşüneceğiz,şükredeceğiz.Şükür, sim gibidir aslında. Diyelim ki ailece bir akşam yemeği yiyorsunuz her akşam olduğu gibi ya da bir kahvaltı masasındasınız, maaile elinizde çay bardaklarıyla.Ve ya işte öğrenci olarak derse gitmiş,gelmiş kitap okurken içiniz geçmiş.. İşte bu sıradan ve aslında her gün bir benzeri yaşanan anlarda, resmin dışına çıkıp karşıdan izliyorum. Derin bir nefes alıp; “çok şükür” diyorum... Çok şükür ne sıradan, ne kusursuz bir an. Onu dediğim anda bir avuç sim serpiliyor sanki ellerimden aynı görüntünün üzerine. O sıradan an, birden bire, muhteşem bir zamana,masalsı bir tabloya dönüşüyor. “hayattayız ve sevdiklerimiz sağlıkla gözümüzün önünde”. Tek başına bu bile o sim kavanozunu başımızdan aşağı dökmek ve hayata öyle bakmak için yeterli bana göre. Zaten çoğu mutsuzluğun kaynağı şükürsüzlüğümüz ve alıştığımız şeylerin hazzını duymuyor oluşumuz.Biz sanıyoruz ki; hep devam edecek böyle şeyler. Oysa her şey küçük bir ilahi dokunuşla yıkılacak kadar kırılgan, her şey bir anda tuzla buz olacak kadar safir... Hani Yahya Kemal diyordu ya, “Bir bitmeyecek bir şevk verirken beste/Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir...
Işte rutin olarak gördüğümüz şeyler rahmettir aslında.Sabah işe gidilen,akşam mutlu yuvaya dönülen hayatlar nimettir,şükre vesiledir.
Rutinden şikayet edeni,Allah o rutinini bozarak imtihan da edebilir.Dikkat etmeli,işle evin arasına bir hastane koyar,bir mezar koyar,bir mahkeme koyar..
'Şükür'derdi hocam,şükrünü eda edemezseniz size verilenlerin,değerini anlayamazsınız hiçbir şeyin.'derdi.Şimdi daha iyi anlıyorum ne demek istediğini.
Ihmal etmeden,her güne,her nefese şükür..çok şükür..


Seda EMUL

Yorumlar

Yorum Gönder