Şükür diyorum,şükretmeyi unuttuk mu?
Yoksa unutturuldu mu bizlere? Ne
dersiniz?
Kitapta okumuştum.'Ülfet şükrün en büyük
perdelerinden biridir "diye.Alışmayacağız.Allah'ın bize bahşettiği şeyleri
aciziyet ile her daim düşüneceğiz,şükredeceğiz.Şükür, sim gibidir aslında.
Diyelim ki ailece bir akşam yemeği yiyorsunuz her akşam olduğu gibi ya da bir
kahvaltı masasındasınız, maaile elinizde çay bardaklarıyla.Ve ya işte öğrenci
olarak derse gitmiş,gelmiş kitap okurken içiniz geçmiş.. İşte bu sıradan ve
aslında her gün bir benzeri yaşanan anlarda, resmin dışına çıkıp karşıdan
izliyorum. Derin bir nefes alıp; “çok şükür” diyorum... Çok şükür ne sıradan,
ne kusursuz bir an. Onu dediğim anda bir avuç sim serpiliyor sanki ellerimden
aynı görüntünün üzerine. O sıradan an, birden bire, muhteşem bir zamana,masalsı
bir tabloya dönüşüyor. “hayattayız ve sevdiklerimiz sağlıkla gözümüzün önünde”.
Tek başına bu bile o sim kavanozunu başımızdan aşağı dökmek ve hayata öyle
bakmak için yeterli bana göre. Zaten çoğu mutsuzluğun kaynağı şükürsüzlüğümüz
ve alıştığımız şeylerin hazzını duymuyor oluşumuz.Biz sanıyoruz ki; hep devam
edecek böyle şeyler. Oysa her şey küçük bir ilahi dokunuşla yıkılacak kadar
kırılgan, her şey bir anda tuzla buz olacak kadar safir... Hani Yahya Kemal
diyordu ya, “Bir bitmeyecek bir şevk verirken beste/Bir tel kopar ahenk
ebediyyen kesilir...
Işte rutin olarak gördüğümüz şeyler
rahmettir aslında.Sabah işe gidilen,akşam mutlu yuvaya dönülen hayatlar
nimettir,şükre vesiledir.
Rutinden şikayet edeni,Allah o rutinini
bozarak imtihan da edebilir.Dikkat etmeli,işle evin arasına bir hastane koyar,bir
mezar koyar,bir mahkeme koyar..
'Şükür'derdi hocam,şükrünü eda
edemezseniz size verilenlerin,değerini anlayamazsınız hiçbir şeyin.'derdi.Şimdi
daha iyi anlıyorum ne demek istediğini.
Ihmal etmeden,her güne,her nefese
şükür..çok şükür..
Seda EMUL
Emeğine sağlık kardeşim 🌹👏
YanıtlaSil