Muharrem Koçak Yazdı - Çaka Bey; Ege'nin Fatihi

    Türkler 11. yüzyılın yarısından itibaren Anadolu'ya yurt edinmek maksadıyla gelmişlerdir. Bizans bölgede uzun süre Türklere karşı koymaya çalışıyor fakat Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Bizansın müdafa gücü kırıldığı için Türkler marmara kıyılarına kadar geliyorlar. Bu dönemde Sultan Alparslan emirlerine, beylerine Anadolu'nun fethi emrini veriyor. Kılıç hakkı olarak da fetheden beye fethettiği bölgeyi veriyor. Bunlardan yola çıkarak Çaka Bey'in de Anadolu'da faliyetlerde bulunduğunu ve marmara kıyılarına kadar ulaştığını biliyoruz. Çavuldur oğlu Çaka Bey'in tarihimizdeki değeri ve önemi oldukça büyüktür. Ona bu sevgi ve saygıyı kazandıran sebeplerden bir tanesi de elbette ki İzmir'in fethi olmuştur. İzmir tarihinde bir çok defa fethedilmiştir. İzmirin ilk fethi ise 1081 yılında Çaka Bey tarafından olmuştur.
           Çaka Bey, İzmir'i aldıktan sonra Urla, Midilli, ve fırçayı almıştır. Böylelikle bölgeye tamamen hakim olmuştur. Bundan sonra ki yapacağı savaşlarda ve bölgenin jeo-politik konumu itibariyle denizlerin önemini anlamış ve kırk parçadan oluşan bir donanma inşâ etmiştir. Hazırladığı donanma ile Koyun adasını zapt etmiştir. Böylece Türkler Bizans'a karşı ilk deniz zaferinin Çaka Bey'in hazırladığı donanma ile kazanmışlardır ve Çaka Bey ilk Türk Amirali olarak tarihteki yerini almaya başlamıştır. Çavuldur oğlu Çaka Bey Alparslan tarafından Anadolu'ya gönderilmiş fakat Kabalika Alexander'a esir düşmüştür. Bizans İpmaratoru 3. Nikeforos Bitanyetes'in sarayına gönderilen Çaka Bey'e Protonobilissimos (asalet) ûnvanı ve hediyeler veren İmparator onu sarayda alıkoyar. Sarayda geçirdiği süre boyunca kendisini yetiştiren Çaka Bey, Latince ve Yunanca dillerini öğrenmiş hatta Homeros'u orjinalinden okuyordu. Bunların yanında Bizans siyaseti ve Bizans diplomasisinide öğrenmiştir. Baktığımız zaman sadece İzmir ve çevresi üzerinde politika izlemediğini görmekteyiz. Anadolu Selçuklu Sultanı ve Bizans imparatoru arasında denge siyaseti izleyen hatta karadeniz üzerinden Bizans politikasına sirayet etmeye çalışan Peçeneklerle ve Kumanlarla iş birliği yaptığını görüyoruz. İzmir gibi bir coğrafyadan bir ucu Ortadoğuya uzanan Selçuklu Devletiyle, bir ucuyla Karadeniz'den Kırım'a uzanan Balkan coğrafyasında bulunan Peçeneklerle ve kumanlarla ve Bizans'ıda içine alan bir siyaset izlemesi; onun ufkunun ne kadar geniş olduğunu ve Bizans sarayında kendisini ne ölçüce yetiştirdiğini bize göstermektedir. Bizans'ın savaş stratejisini öğrendiğini ise koyun adalarında kullandığı donanma ile görmekteyiz. 1081 yılında Bizansta imparatorluk taht darbesiyle el değiştirdiği sırada Çaka Bey'de Bizans sarayından ayrılmıştır. Çünkü Çaka Bey, Botanyates döneminde esir edilmişti ve artık Bizans onun için güvenli bir yer değildi.
        Ege'nin ve İzmir'in fatihi olan Çaka Bey Istanbulu'u hedef almıştı kendine ve artık Konstantinopolis Çaka Bey'e göre Türk beldesi olmalıydı. Çaka Bey Bizans'ın hem iç hemde dış tehditlerini bilmekteydi. İmparatorluğu tam bir kıskaç altına almayı planlıyordu. Bu hedefi için Ege ve Marmara kıyılarında hakim olacak bir donanma gerekliydi. O yıllarda tanıştığı bir Rum ustayla hemen donanma inşâsına başladı. Çok kısa sürede tamamlanan ilk Türk savaş filosuyla birlikte Çaka Bey'in Ege denizindeki fâliyetleri başlamış oldu. Peçenekler karadan Çaka Bey'de denizden donanmasıyla kuşatarak almayı düşünüyordu. Fakat Çavuldur oğlu Çaka Bey'in onca çalışmasına rağmen gerçekleşememiştir. Bizans gerileme dönemini hissetmektedir. Bizans'ın Malazgirtte yediği darbe unutulmamalıdır. Elbette bu savaş Bizansı yıkmamıştır fakat oldukça derinden etkilemiştir. Bizans'ın aileleri arasında yapılan taht kavgaları, Araplarla yapılan savaşlar, Balkanlarda kunlar, Bulgarlar, Avarlar, Uzlar, kumanlar, Peçenekler gibi bir çok kavim Bizans'ı rahatsız etmekteydi. Bu durum Çaka Bey'in hakimiyetini güçlendirmesini sağlamıştır. Bu dönemde Bizans Anna Comnena'nın "Kocaman Doğu Roma İmparatorluğu denen bu devlet doğuda İstanbul boğazına batıda Edirne arasına sıkışıp kalmıştı. Bu nedenle Bizans Anadolu'da vûku bulan olaylarla pek fazla ilgilenemiyordu." Bizans'ın bir dış politikası vardı. Bu politika Klasik Bizans Politikası olarak da bilinir. Bizans'a oldukça ağır darbeler vuran Çaka Bey Bizans'ı bezdirmiş ve yormuştu. Bizans tarihinde her zaman olduğu gibi Klasik Bizans Politikası izlemeye karar verir. Bizans oyunlarını seçerler ve 1. Kılıç Arslan ile Çaka Bey arasına nifak tohumları serperler. Sultan Kılıç Arslan'a Çaka Bey'in Selçuklu Sultanı olmak gibi bir düşüncesi olduğunu söyleyerek; Kılıç Arslan'ı Çaka Bey'e karşı kışkırtırlar. Bu nedenle Kılıç Arslan Çaka Bey'e karşı tavır alır ve teyakkuza geçer. Sonunda Bizans oyunları başarılı olur ve Sultan Kılıç Arslan kayın pederi Çaka Bey'i bir ziyafet sofrasında katlettirir. Çaka Bey'in ölümünden sonra İzmir'e karadan ve denizden saldıran Bizans kuvvetleri şehri kuşatır ve Onbinlerce Türk'ün öldüğü bir kıyım yapar.
      Müslüman bir Türk Beyi olan Çaka İzmir ve civarını fethetmiş, bölgenin müslümanlaşmasını ve Türkleşmesini sağlamıştır. Çaka Bey'in vefatından sonra onun neslinden gelenler onun fâliyetlerini sürdürdüler. 1316 yılında Aydınoğlu Umurgazi, 1402 yılında Timur Han ve 1022 yılından itibaren de Osmanlı Devleti bu bölgeyi idareleri altına aldılar. Bugün deniz kuvvetlerinin kuruluşu Çaka Bey'in İzmir'i fethettiği tarih olan 1081 yılı kabul edilir.
Türkleri denizle tanıştıran Çaka Bey; Piri Reis, Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis gibi denizcilerin yetişmesine katkı sağlamıştır.
            Düşmanının özlelliklerini bilmenin önemini yaptığı fâliyetlerle kanıtlamış olan Çaka Bey kahraman ve Şehit bir Bey'dir.
Yurdunu Allah'a bırak, çık yola: Cenge!
 Deyip çek ki vatan kurtula.
 Böyle müyesser mi gaza her kula?
 Haydi levend asker, uğurlar ola.
 Akif'in şiirde söylediği gibi "Böyle müyesser mi gaza her kula?"
 İşte Çaka Bey müyesser olanlardan . Rahmetle Anıyoruz... Ruhu Şâd olsun.

Muharrem KOÇAK

Yorumlar