Ali İkiler Yazdı - Yeni Dünyanın Şafağında


MTTB Kayseri İl Başkanı Akın Kaya Ağabeyimden gelen yazı yazma davetinden şerefyab olduğumu söyleyerek söze başlamak arzusundayım.
Gözlerimizin önünde yeni bir dünya kuruluyor, hem de hepimize haykırılarak yapılıyor bu. İlk olarak dijital kısmı ele alalım; benim çok sevdiğim herkese de tavsiye ettiğim bir roman: George Orwell’ın 1984 romanı, romanda tele-ekran denilen bir eşya vardır. İşbu tele-ekranları insanlar kullanır. İnsanların oradaki yayınları takip edebildiği gibi yayın yapanlar da insanları izleyebilmektedir, mekanı dinleyebilmektedir. Bu eşyadan herkeste vardır. Haklı olarak yadırgayacaksınız. Ferdin tüm mahremiyetine, her devletin anayasal güvence olarak saygı duyduğunu söylediği özel hayatına nasıl tecavüz edilebilir? İnsanlar nasıl buna izin verir? Peki ya bizim akıllı cihazlarımız farz-ı muhal bu cihazlar pek masum olsunlar. İndirdiğimiz uygulamaların okumadığımız kabul ettiğimiz sözleşmeleri ile mikrofona, kameraya, gps’e ve hatta cihazın işletim sistemine erişimini kabul ediyoruz. Bir akıllı cihazın yanında sürekli bir konuda konuşsak o konu hakkında reklam almıyor muyuz? Neden mektup yazınca iletimizin bir haftada gitmesi için para ödüyoruz da anında giden dijital iletiler ücretsiz yada biz öyle sanıyoruz? Veri güvenliğimiz olmadığını hepimiz biliyoruz. Kimlerle paylaşıldığını isim olarak bilmesek o şahısların ne idüğü ve nasılı hakkında fikirlerimiz mevcut. “BIG BROTHER IS WATCING YOU” yazmasının lüzumu yok. Elli yıl evvel deseydik ki “mahremiyetiniz kalmayacak bu hale geleceksiniz” eminim ki insanların bir kısmı ciddiye almaz öbür kısmı da o cihazlardan almayıp kurtulacaklarını düşünürlerdi, vazgeçilemez bir ihtiyaç olacağını kestiremezlerdi. Belki bir iki benim gibi fabrika hatası çıkar, ağızındaki bir damla su ile koca yangını söndürmeye çalışır. George Orwell bahsettiğim romanı yazdığı yıl 1948. Bu bir edebiyat yazısı değil. Bu misali söyleyeceklerimin mahiyetinin idraki için arz ettim. Benim gibi fabrika hataları bu yazım sizlere. Ezberci eğitimin merak ve muhakeme kabiliyetini yok edemediği herkes bu yazım sizlere. Ve bilhassa bu yazıda bahsettiğim her şeyi doğrudan kabul etmeyip araştıracak, muhakeme edecek ve üzerine düşünecek olan en kıymetli okuyucularım bu yazım sizlere…

Giderek daha dijital bir hal alan bir dünyadayız. Son 30 yıldır bilim kurgu dünyası bizi yapay zeka ve übermensch (transhumanizm)’e hazırlıyor. 2009 yılında Bill Gates insan sağlığını kontrol edecek chip’leri bize anlattı ( Bu yıl Bill Gates’de dahil olmak üzere 150000 kişi chip taktırdığını okudum. (https://www.youtube.com/watch?v=6Af6b_wyiwI)) Son 10 yıldır yoğun bir şekilde bilim kurgu filmlerinde salgın teması işlendi (https://www.youtube.com/watch?v=KG1nX7GwUi8) ve 2020 The Economist kapağı bize her şeyi anlattı burada Ertan Özyiğit’i anmadan geçemeyeceğim. O kapağı onun yorumları ile anladık. 2019 sonunda coronavirus ortaya çıktı. Çok tanıdık bir güzergah izledi: Vuhan oradan Kırım ordan İtalya ve tüm Avrupa. Biz bu güzergahı veba salgınından hatırlıyoruz ya birileri bir şey anlatmak istemiş yada dramatik bir tesadüf. Hatırlayalım veba salgınını Avrupa’da neyi değiştirdi: İnsanlar, tanrının onlara yardım etmediğini düşündü, din adamlarının hastalanıp öldüğünü gördü, üstün olduğuna inandıkları ve tanrı tarafından seçildiklerine inandıkları asillerin alelade insanlar gibi hastalanıp öldüklerini gördü. Binaenaleyh Avrupa’da taç sahipleri değişti burjuva sınıfı oluştu bu virüsün adı corona e daha ne diyeyim. Bu vetirenin önümüze getirdiği şeylerden birisi de dijital para tabi blockchain ile de ilişkilendirmeden olmaz. Fed 1 Ocak 2021’de her ABD vatandaşının dijital cüzdanı olacağını açıkladı.

 Yazımın başında aşikar ettiğim gibi arz edilen her teknoloji ilk hayatımızı kolaylaştırıyor sonra ihtiyaç halini alıyor ve bize bu teknolojiyi sunanlar her zaman karşılığını fazlasıyla alıyor. Mesela dijital para ilk hayata geçtiği ülke: Çin. Çin yüksek nüfusu ile her dönem sosyal deneylerin yapıldığı bir ülke oldu. Örneğin 1957 yılında zirai mahsule zarar verdiği gerekçesiyle ülke serçe kuşları ile savaştı, milyonlarca kuş telef edildi. Sonrasında asıl kıtlık böcek istilası ile başladı. Milyonlarca insan açlıktan öldü. Mao çözümü SSCB’nden serçe ithal etmekte buldu. Çok dağıttım konuşulacak o kadar şey var ki…  Çin hükümeti nakit parayı virüs bulaşabileceği endişesi ile karantinaya aldı. Ülkede sadece temassız para trafiğine izin verdi. Virüs bulaşmadı tamam. Para taşıma derdi bitti eyvallah. Peki buradaki menfaat ne? İstihbarat… Bir insanın nerede, ne zaman, ne kadar, neye para harcadığını bildiğimizi varsayalım. Onun hakkında geriye ne kalıyor ki. Eczane alışverişinden, sabah aldığı simide kadar her şeyi biliyoruz. Bunun rutini çıkartsak bu insanın nerede ne zaman ne yapacağını tahmin etmemiz ne kadar zor olabilir? Bundan 50 yıl önceki adam gibi olmayalım. Kim bana chip takacakmış? Kim dijital para kullandıracakmış? Demeyelim. Eğer dersek mazide yapılan hataların bugün bedelini ödediğimiz gibi istikbalde de bugünün hatalarının bedelini ödemek mecburiyetinde kalırız. Dijital para resmi olarak kabulünden sonra hepimiz kullanmak durumundayız. Corona gibi salgınlar arttığında chip’lere güvence gözüyle bakılacak. Yani bir uçağa binerken chip’imize bakılacak sağlıklı olup olmadığımızı anlamak için. Chip’imiz olmazsa ikinci sınıf insan statüsüne düşeceğiz mamafih chip takmaya bugün telefon kullanmaya mecbur edildiğimiz gibi mecbur edileceğiz. Yapay zeka, 3D yazıcılar 5G hemen ardından 6G ve sanayi 5.0 bir çok mesleği ortadan kaldıracak ve hayatımızı değiştirecek. Ben bir distopya inşa etmiyorum. Bugün yapılan analizlerden, okuduklarımdan edindiğim bazı mülahazalar sadece. Eğer öngörülerimizi sahada kullanırsak yeni dünyada oyun kurucu olarak var oluruz. Bizlere düşen basiretimiz ve ferasetimizle idrak ettiğimiz yeni dünyada azmimiz ve hüviyet-i asliyemiz ile var olmaktır.

Ali İKİLER

Yorumlar

  1. Harika bir yazı ele alınması gereken ve hepimizi ilgilendiren konular tebrik ediyorum ali bey

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten herkese anlatılması gereken bilgiler ve aydınlatıcı düşünceler çok derinden anlatılmış ama unutmamak lazım ki en derin bilgiler en sağlam bilgilerdir ve bunu çok güzel bir şekilde ele almışsınız, bakış açınızla bizleri bilgilendirdiğinizden dolayı teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder