Akın Kaya Yazdı - Beşinci Kol Faaliyetleri ve Sosyal Medya

En iyi zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir. En kötü savaş planı ise surlarla çevrili şehirleri kuşatmaktır. Her savaş aldatmaca üzerine kuruludur bu nedenle savaşta kandırma yoluna gidiniz, o zaman başarılı olursunuz.” Bu ifadeler Orhun yazıtlarında hilekâr olarak vasıflandırılan Çin’in kültürel temellerinin dayandığı, Savaş Sanatı’nın yazarı, Sun Tzu’ya ait.
İnsanlık var olduğu sürece savaşlara şahit olmuştur. Savaşlar tarihi adeta insanlık tarihi kadar eskidir.  Devletler savaşlarla kurulmuş, savaşlarla yıkılmıştır. Böyle olduğundandır ki tarih boyunca her devlet, savaşları kendi lehine çevirecek önlemler almış, taktik ve stratejiler geliştirmiştir. Uzun soluklu ve yıpratıcı savaşların maliyeti, devlet bütçesine külfeti, toplum psikolojisine etkisi, insan ve zaman kaybı gibi sebepler devletlerin savaş stratejilerini etkilemiş; fiili müdahalenin ötesinde taarruz planları geliştirmeye yöneltmiştir. Nitekim savaşla ele geçirilmesi imkânsız görülen birçok kalenin, kuşatma sırasında kale içindeki etki ajanları vasıtasıyla uygulanan; yiyecekler bitti, suyumuz zehirlendi, dayanmamız çok zor, destek gelmeyecek gibi psikolojik propagandalarla yıprandığını, savunulamaz hale geldiğini ve kolayca teslim olduğunu görürüz. Aynı şekilde Spartalılar’ın Truva Atı da, aslında savaşla ele geçiremeyecekleri kaleyi içten düşürdükleri, muazzam bir savaş taktiğidir. Bunlar ve bunlara benzer şekilde; fiili müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj, terör yoluyla manevî etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiilî savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevî yıkıcı çalışmalara “Beşinci Kol Faaliyetleri” denir. (1) Kısaca beşinci kol faaliyetleri; fiili müdahale olmaksızın, savaş kazanmak için veya bir ülkeyi, bir toplumu kontrol altına almak için yapılan istihbarat ve propaganda hamleleridir.
İlk çağdan bu yana uygulanmasına rağmen “beşinci kol” terimi, aslında günümüze yakın bir zamanda, ilk olarak İspanyol General Francisco Franco tarafından söylenmiştir. 1936-1939 yılları arasında yaşanan İspanya iç savaşı sırasında General Franco’nun askerleri Madrid’i dört koldan kuşatmıştı. Kuşatmaya rağmen bir türlü ele geçirilemeyen Madrid; generalin şehrin içinde bulunan, beşinci kolu olarak nitelediği, istihbarat yetkililerinin yaptığı propaganda ve çıkardığı ayaklanma sonucunda ele geçirilmişti.
             Yakın dönemde beşinci kol faaliyetlerini en etkili şekilde kullanan devlet gizli polis teşkilatı Gestapo aracılığıyla birçok ülkeye sızan Naziler’in yönetimindeki Almanya olmuştur. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından, Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in propaganda yöntemleri ile hedef kitleyi kendi görüşlerine göre yönlendiren Nazi Almanyası 2. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Norveç gibi devletleri işgal ederken bu sistematik çalışmaları kullanmıştır. Öyle ki içerde bulunan etki ajanları sayesinde, Norveç’in işgalinden bir gün önce bütün Norveçli devlet mensuplarına; Almanya’nın Polonya’yı işgaline ait bir film seyrettirilerek Alman ordusunun dehşet verici gücü ve Alman ordusu tarafından kaydedilen korkunç infaz görüntüleri izletilmişti. Ertesi gün ülkesinin işgaline başlandığı haberi verilen Norveç devlet başkanı, izlediği filmin etkisinde kalarak, Almanlar’la savaşmanın korkunç sonuçları olacağını düşünüp, ülkesinin işgaline boyun eğmişti.
            Günümüzde de devletler sıcak askeri çatışma içerisine girmeden; vekâlet savaşlarıyla, istihbarat örgütleriyle, etki ajanlarıyla, taşeron terör örgütleriyle, fonladıkları vakıf ve derneklerin propaganda çalışmaları sayesinde elde edilen diplomatik kazanımlarıyla, hülasa beşinci kol faaliyetleriyle güç mücadelelerini sürdürmekteler.
Bugün bakıldığında beşinci kol harekatının en güçlü silahının yazılı, görsel ve sosyal medya olduğu aşikârdır. Son yıllarda sosyal medya kullanımın hayatımızın her alanında yerini alması, beşinci kol faaliyetlerinin sosyal medya üzerinden kolaylıkla uygulanmasına zemin hazırlamıştır. Ülkemizde de twitter, facebook, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya kanalları vasıtasıyla toplumun hassas olduğu konularda yapılan psikolojik manipülasyonlara sıkça şahit oluyoruz. Özellikle Türk Milleti’nin en müşahhas hasletlerinden birlik ve beraberlik ruhunu, milli dayanışma şuurunu hedef alan; yalan ve kaynağı belirsiz haberlerle milletin devlete olan güvenini zedeleyen paylaşımların bu kanallar üzerinden profesyonelce yapılması; ülkemizde sosyal medya üzerinden icra edilen beşinci kol faaliyetlerinin örnekleridir. Gezi Parkı ayaklanması, 17-25 Aralık yolsuzluk kurgusu, terör eylemleri,  FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerinin oluşturdukları algı faaliyetleri doğrudan devletimize kasteden sosyal medya destekli beşinci kol harekatlarındandır. Yakın zamanda yaşadığımız Elazığ depremi, otuz dört Mehmetçiğimizin şehit düştüğü İdlip saldırısı ve koronavirüs salgını gibi duygusal yoğunluğun had safhada olduğu dönemlerde; sosyal medya üzerinde hızla yayılan ses kayıtları, ekran görüntüleri, fotoğraflar, videolar, asılsız veya çarpıtılmış haberler sosyal medya marifetli beşinci kol faaliyetinin daha somut örnekleri olarak karşımıza çıkıyor.
            Beşinci kol faaliyetleri yalnızca kısa vadeli etki amacıyla değil aynı zamanda uzun vadeli etki ve toplumsal dezenformasyon amacıyla da kullanılır. Uygulandığı ülkenin iç dinamiklerine ve insanlarının psikolojik, sosyolojik vaziyetine göre programlanan beşinci kol faaliyetleri; dini, kültürel, milli değerleri zaman içerisinde erozyona uğratıp itibarsızlaştırır. Zamanla yeni ideolojiler sunarak devlet düzenine saldırır. Hedef ülkenin gençlerini sahte kahramanlar ve fenomenlerle etkisi altına alarak ahlaksızlaştırmak ister. Gençliği eğlence, cinsellik, oyun, popüler kültür afyonlarıyla mankurtlaştırır. Bu bakımdan sosyal medyayla birlikte, sinema filmleri, televizyon dizileri, moda programları, reklamlar, basın organları, devşirilmiş vakıf ve dernekler, kanaat önderleri, ünlüler, sporcular, gazeteciler, sosyal medya fenomenleri, siyasetçiler, din adamları, akademisyenler ve daha birçok örnek beşinci kol faaliyetlerinin araç ve elemanları olabilirler.
            Türkiye dünyada beşinci kol faaliyetlerine en çok maruz kalan ülkelerin başında geliyordur diye düşünüyorum. Zira ülkemiz dünyada sosyal medya kullanım oranı en yüksek ülkelerden olurken; Anadolu coğrafyası da tarih boyunca birçok devletin kirli emellerinin odağı, birçok casusun, etki ajanının çalışma sahası olmuştur. Bu açıdan değerlendirecek olursak Türkiye’de sosyal medya üzerinden sürdürülen beşinci kol faaliyetleri hız kesmeden ve dozunu artırarak devam etmektedir.
Peki bir beşinci kol harekatını nereden anlayacağız ve nasıl karşı koyacağız? Müslüman-Türk yurdu Anadolu’da yaşayan Müslüman-Türk evlatları olarak öncelikle dini, milli, manevi, kültürel değerlerimizden taviz vermeden; karşılaştığımız her olayı Kur’an-ı Kerim ölçüsünde, sünnet-i seniye dairesinde, icma ve kıyas çerçevesinde değerlendirmeli ve ferasetli olmalıyız. Nitekim Şanlı Önderimiz’den mealen şöyle bir hadis rivayet ediliyor. “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.” (Tirmizi) Aynı şekilde duyduğumuz haberlere, doğruluğunu araştırmadan itibar etmemeli, doğru olduğuna kanaat etmediğimiz haberlerin yayılmasına müsaade etmemeliyiz. Bununla ilgili olarak yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, Hucurât Suresi’nin altıncı ayetinde “Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.” emri buyrulmaktadır.
            Haberlerin doğruluğunu araştırmanın çeşitli yöntemleri vardır. Haberin kaynağı ve haberi duyduğumuz kişinin güvenilirliğini sorgulayarak işe başlayabiliriz tıpkı “Bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adamı mı diye." tabirinde olduğu gibi… Ardından haberin ve sosyal medya paylaşımlarının başlığını detaylıca incelememiz gerekir. Haberin kaynağı ulusal bir ajanstan ya da güvenirliği ispatlanmış bir medya kuruluşundan gelmiyorsa, kaynak taraması yapılır örneğin “Çekirge istilası Türkiye'ye geliyor” yalanını ispat için başlıkta geçen kelimeleri tarayıcıdan tek tek arayabilirsiniz. Paylaşımın veya haberin başlığında ve içeriğindeki yazı biçimine dikkat edilir. Yalan içerikli paylaşımların çoğunda yazım hatası ve sayfa düzeninde bozukluklar olur. Paylaşımlarda ki fotoğraflara ve görsellere dikkat edilir çünkü yalan haberlerin çoğu üstünde oynanmış görsellerle sunulur;  whatsapp üzerinden yayılan Sağlık Bakanlığı belgesi örneğinde olduğu gibi. Paylaşımların ve haberlerin tarihleri incelenir; yalan haberlerde olay tarihleri değiştirilir ya da saat, tarih ve mevsim arasında mantık hatası olabilir. Elazığ depreminin kışın olmasına rağmen yaz fotoğraflarıyla yalan haberlerin servis edilmesi gibi. Beşinci kol yaşadığınız yerde kriz ve endişe hali oluşması için 2015 yılında çekilmiş bir Kara Cuma etkinliğini bile “Virüs yüzünden market yağmalandı” başlığı ile karşınıza çıkarabilir. Paylaşımların ve haberlerin kanıtları incelenir, başka haber kaynaklarından karşılaştırılması yapılır, şaka veya parodi içerikli olup olmadığına bakılır. Bunlar gibi haberlerin doğrulunu araştırma yöntemlerin artırılabiliriz.
            Yalanın doğrudan daha fazla rağbet gördüğü şu günlerde, post-truth politika çağında; kamuoyunun korku, üzüntü, acıma, endişe gibi duygusal tepkilerine yön vermeyi ve bunlardan faydalanmayı amaçlayan beşinci kol faaliyetlerine çok dikkat etmemiz gerekiyor. Karşılaştığımız olayların, haberlerin ve sosyal medya paylaşımlarının doğruluğunu üç, beş dakikamızı ayırarak tespit edebilir ve beşinci kol faaliyetlerine karşı koymayı başarabiliriz. Aksi takdirde, ucuz bir sosyal medya paylaşımıyla bile  “Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” atasözünde olduğu gibi maliyetli sonuçlara sebep olabiliriz.
            Unutmayalım; beşinci kol bir savaş stratejisidir ve biz bir savaşın içindeyiz. Bu savaşı kazanmak için hileden çok doğruya, itidale, ferasete ihtiyacımız var! Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in tabir ettiği gibi: “Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nispette strateji ve taktik sahibi.” bir gençliğe ihtiyacımız var. Hepsinden öte bizi ayakta tutan birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız var. Bu ruhu hedef alıp saldıranlara fırsat vermeyelim!


Akın KAYA

Yorumlar