Türkiye Cumhuriyet
tarihinin en güzel günlerini yaşıyor diyebiliriz. Tabi ki de
tartışılabilir.
Yaşadığımız bu
güzel gelişmeler, üzerimizde bulunan zorluklar, ekonomik
problemler, darbeler ve üzerimize karşı yapılan hadsiz baskıların
da beraberinde gelmesine sebep oluyor.
Peki nasıl
gelişmekte olan ve güzel ilerlemeler yaşayan bir ülke böyle zor
zamanlar geçirebilir?
Elbette ki siyasi
mekanizmalar bu konuda çok tartışıp yerli ve yersiz sonuçlar
elde edip yine yerli ve yersiz çözümler sunabilir buna binlerce
sorun eklenip binlercesi çıkarılabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin
elinde bulundurduğu coğrafi ve gençlik potansiyelini
kullanabilerek böyle güzel bir ülkenin dünya üzerinde bu
günkinden daha fazla söz sahibi yapmamız mümkündür. Söz sahibi
bir ülke ise içerisindeki problemlerini halletmiş bir ülkedir.
Ekonomi, eğitim, tıp, vs. Tüm ülkelerin temelinde gelişmesine
ve ilerlemesine en büyük katkı sunan madde şüphesiz adalettir.
Kendi içerisinde adaletini sağlayamamış ülkeler gelişemez
ilerleyemezler. Adaleti vicdanında barındırmayan her ülke illa ki
bir yerde tıkanacak ve ilerleyemeyecektir. Gelin bu konuyu
başlıktaki “bireysel silahlanma ve adalet” konusuna bağlayayım.
Adalet kim ne derse desin her zaman en birinci konudur insanlar için.
Kardeşler arasında, eşler arasında, arkadaşlar arasında,
aileler arasında, zengin - fakir, büyük – küçük kısacası
her birey ve her toplum için en önemli yaşam şartı adalettir.
Adaletin en büyük en önemli unsurları etkin, caydırıcı,
kuvvetli ve ciddi olmalarıdır. Adalet deyince aklımızda canlanan
şey bir güç olmasına rağmen aslında adalet cansız, zayıf ve
kırılgandır. Muhatabı adaleti incitirse her şeyi sil baştan
yapmak gerekir. Ben sadece adalet ve silah konusunda konuşacağım.
Bireysel silahlanma
nedir?
Bireysel silahlanma
bireylerin silah sahibi olmasıdır. Legal veya illegal.
Günümüzde batının
doğu dünyasına bireysel silahlanmayı insanlık suçu gibi
göstermesinin en büyük amacı doğu ülkelerinin içerisindeki
adalet yapısını bozmaktır. Ama şunu görüyoruz ki gelişmiş
batılı ülkelerdeki silah sayısı Türkiye’nin aksine çok daha
fazladır. Batının ve Çin doğusunun Türkiye içerisindeki
medyaları kontrol etme çabaları adeta buralarda patlak veriyor.
Çin’e laf dokunduramayan sözde Türk medyası aynı zamanda da
ABD seviciliği de yapabiliyor.
Haberlerde
gördüğünüz silahlarla işlenen cinayetlerin %90’ a yakını
ruhsatsız silahlarla işlenmiştir(diğer suçlar dahil). Yahu bu
çok büyük bir rakam! Ruhsatlı silahlarla işlenen suçlar
neredeyse yok denecek kadar az bu rakamın yanında! SİLAH CAN ALDI
başlığı atmak öyle kolay ki Türk Milleti silahlanmanın yanlış
bir şey olduğuna git gide inanıyor. Yarın ordu silah bıraksın
diyenler de çıkacaktır! Velhasıl cinayet işlemek isteyen silaha
bir şekilde ulaşıyor en kolayı bıçaklar.
Meyve kesmek de
yasaklansın. Kurbanu da elinizler kesersiniz bir şekilde artık
bıçak silah tü pis o.
Bireysel
silahlanmanın artık adaletine gelelim. Farz edin evinizde
oturuyorsunuz uykunuz kaçtı gece taktınız kulaklığı müzik
dinliyorsunuz. Bu sırada silahlı bir hırsız evinize giriyor
duymadınız.
İçinize bir his
doğdu veya hırsızı fark ettiniz, evinizin soyulmasına engel
olmak istediniz polisi aradınız. Bu sırada hırsız da sizi fark
etti. Silahını sizin üzerinize doğrultu ve kurbanlık koyun gibi
sizi infaz etti. Bitti öldünüz yoksunuz artık. Hırsızın
yakalanıp binlerce yıl hapis cezası alması bile sizi geri
getiremez çünkü siz yok oldunuz ahirette hesap vermek için sıra
bekliyorsunuz.
Peki ya sizin de
silahınız olduğunu farz etsek?
Evinizdeki hırısızı
fark ettiniz polisi aradınız ( bu arada polis muhtemelen bir önceki
olay yerine yarım saatte on beş dk da gitmiştir iş işten
geçince) sonra silahızı elinize aldınız bir yere saklandınız
hırsız sizi fark etti silahını üzerinize doğrulttu fakat siz
onu vurdunuz öldü. Kısacı bir suçlu eksildi. Yargılama masrafı
yok dosya masrafı yok avukat yok. Hukuk sistemi de sizin legal bir
şekilde silah sahbi olmanıza izin verdi ve kanunlar da buna göre
uyarlandı çok detay verilebilir çok örnek gösterilebilir nasıl
olur nasıl yapılır uzun uzun anlatılabilir ama işin özeti
budur. Kötüde silah var iyi de mutlaka olmalıdır.
Çünkü silah
sadece sizi değil sevdiklerinizi de korur.
İyi bir şekilde
eğitim almış silah kullanmaya elverişli elbette ki sıradan
vatandaşlar da vardır. Hakim, savcı, avukat komik ama muhtar
olmasına gerek yoktur. Adalet bireyin vicdanından başlar
vicdansızlar ise azılı suçludur. Bireyin kendisini savunması en
doğal hakkdır kimse kendisine doğrultulmuş bir silaha karşı
koyamayacak kadar silahsız ve aciz olmamalıdır. Bu bir özettir.
Hali hazırda
Türkiyede bulunan yivsiz tüfeklere ek yivli yarı otomatik
tüfeklerin yasallaşması ve tabanca sahibi olmanın da
kolaylaştırılması gerekmektedir. Medya her zaman karalar ama bizi
medya yönetmemeli. “Bu gün silah yerine iPhone alanlar yarın
düşman işgale geldiğinde düşmanın fotoğrafını çekerler”.
Yusuf Can TOPÇU
Çok doğru bireysel silahlanma bir haktır. İnsanın kendini savunabilmesi gerek.
YanıtlaSilKişisel görüşlerinize katılıyorum.Kesinlikle.
YanıtlaSilTeşekkürler Yusuf
YanıtlaSilBence de mantıklı olan insanların kendini koruması polis jandarma hemen ışınlanamıyor ki böyle durumlarda zaten
YanıtlaSilSilah Türk milleti için bence olmazsa olmazımızdır bir çok ülkede serbestir bizim ülkemizde de olmalıdır. Görüşünüzü sonuna kadar destekliyorum
YanıtlaSil