Evet endüstri 4.0 dönemindeyiz.Bu yazımda çok meşhur olan ‘’4.0‘’ hatta konuşmaların,toplantıların,derslerin arasında bu iki sayı bir noktayı kullanınca ekstra bir bilgiçlik edasıyla konuşmanıza devam etmenizi sağlayan nam-ı diğer 4.Sanayi Devrimi’nde ki meselelerin sadece konuşmakla olmayacağına,herkesin bu değişim için elini demiyorum! Bakın! gövdesini taşın altına koymasının neden gerektiğine deyineceğim.
Kısaca bu döneme nasıl gelindi ilk ona bakalım.
Mekanik Üretim Tesislerinin Uygulanması (18. Yüzyıl)- 1712 Buhar Makinesinin İcadı
Elektrik ve İş Bölümüne Dayalı Seri Üretime Geçilmesi-19. Yüzyıl) 1840 Telgraf ve 1880 Telefon İcatları-1920 Taylorizm (Bilimsel yönetim)
Üretim Süreçlerinin Otomasyonu (20. Yüzyıl)- 1971 İlk mikro bilgisayar (Altair 8800)- 1976 Apple I (S. Jobs ve S. Wozniak)
Otonom Makineler ve Sanal Ortamlar (21. Yüzyıl)- 1988 AutoIDLab. (MIT)-2000 Nesnelerin İnterneti-2010 Hücresel Taşıma Sistemi-2020 Otonom Etkileşim ve Sanallaştırma
1784-İlk endüstriyel dokuma tezgahı
1870-İlk üretim hattı(Cincinnati mezbahaları)
1969-İlk programlanabilir mantıksal denetleyici (PLC),Modicon 084
Günümüz-Siber,fiziksel sistemlere dayalı üretimin devreye girişi
Endüstri 4.0 ile modüler yapılı akıllı fabrikalar kapsamında, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemlerle izlemek, fiziksel dünyanın sanal bir kopyasını oluşturmak ve merkezi olmayan kararların verilmesi hedeflenmektedir. Hizmetlerin interneti ile hem iç hem de çapraz örgütsel hizmetler sunulacak ve değer zincirinin kullanıcıları tarafından değerlendirilecektir.Nesnelerin interneti ile siber-fiziksel sistemler birbirleriyle ve insanlarla gerçek zamanlı olarak iletişime geçip işbirliği içinde çalışabilecektir.
Evet bu sistem tam anlamıyla devreye girdiğinde beden gücüne daha az gereksinim duyulacak.Şimdi üniversitelerimizde,liselerimizde eğitimler veriliyor ama 2.0 kıymetli hocalarım saygıdeğer yetkililer.Diplomalı işsiz ordusu geliyor.Ve azımsanacak bir rakam değil bu.Ülke olarak 4.0’a uygun kurgular yapıp bu kurguları sahaya dökecek ekibimiz yetkin personelimiz ne yazık ki az.
Okullarda yazılım ve donanımsal dersler veriliyor ama şuna benziyor bu eğitimler.10-12 yaşından itibaren ülkede ki bütün gençlere İngilizce eğitimi verildi gelgelelim ki bu gençler 24-25 yaşına geldi halen AR YU KOLA da.Nerede yıllarca veriler eğitimler.Korkum şu ki yeni dönemin şakaya alınır bir tarafı yok ne olacak ya diyip işkembe devrilecek bir tarafı hiç yok.Görelim Milli ve Yerli etiketiyle dolaşan gençleri,hocaları.Çağ o ki bir tarafta göğüs göğüse namlunun ucunda mücadele verilirken bir yanda da teknolojik mücadele var.
Okul laboratuarlarına torna makineleri,kalıp makineleri vs değilde donanımsal ve yazılımsal bize değer katacak malzemeler ekipmanlar gönderilmeli.Atölyelerde ki cihazlara dokunmayın bozulur diye uzaktan hikayesi anlatılmakla geçiştirilmemeli.Bugün bozar belki benim mühendis olacak kardeşim ama iki gün sonra en alasını da yapar.Ülkemize yapay zeka sistemleri kurulacak elbet bir gün ama bu sistemleri TÜRK gençleri kurgulayıp icraa etmeli.Eğitim sistemimiz bu donanımda öğrenci yetiştirmezse ve yurtdışı hizmet alımları yapılırsa hafif ters düşüldüğünde olacakları tahmin ediyorsunuz zaten.
Değerli kardeşlerim bizlerin koltuklarda kafası rahat bir şekilde 1 dakika oturmaya hakkı yok.Türkiye ümmetin temsilcisi bir ülke ve gerek görüldüğü takdirde bu sancağı daha da ileriye taşıyacak bireyler bizleriz.Bayrağı devraldığımız gün öyle bir donanımla sahaya çıkmalıyız ki Çanakkale de 20 li yaşlarında şehit olan 200 bin şehidimiz için AZMİMİZİ,İMANIMIZI,ÖĞRENME İSTEĞİMİZİ hiçbir zaman bırakmadan en üst sistemleri bizler icraa etmeliyiz.Dün topla tüfekle savaşlar olurken bugün teknolojide eklendi ve her şey masanın üstünde duran tek bir tuşa kaldı.Bu ülkenin gelecekleri,aldanmayın! kanmayın! Amerika’nın verdiği 5000 dolara.Kanmayın o Almanlar’ın iş disiplinlerine.Sizin ümmet coğrafyasından başka hizmet vereceğiniz tek bir ülke yok.Sizler bu ülkenin geleceğisiniz.Eksik gördüğünüz bir husus mu var başkasından beklemeyeceksin asil Türk evladı! onu düzeltmek için başta da dediğim gibi vatan,ümmet dışında çıkar gütmeden bedenini taşın altına koyup çalışacaksın ve eksiği kapatacaksın.Diyeceğim şu ki baştan ayağa hepimiz bu hususlarda başarılı olmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız.Sen yapmazsan,ben yapmazsam,biz yapmazsak nasıl haklarını öderiz Ulu Hakan’ın, 15’li lerin,Necmettin Erbakanlar’ın ve daha nice değerlerin..
Dininin,dilinin,beyninin,ilminin,ırzının,evinin,kininin,öcünün davacısı bir gençlik...
Gürkan EMECEN
Kısaca bu döneme nasıl gelindi ilk ona bakalım.
Mekanik Üretim Tesislerinin Uygulanması (18. Yüzyıl)- 1712 Buhar Makinesinin İcadı
Elektrik ve İş Bölümüne Dayalı Seri Üretime Geçilmesi-19. Yüzyıl) 1840 Telgraf ve 1880 Telefon İcatları-1920 Taylorizm (Bilimsel yönetim)
Üretim Süreçlerinin Otomasyonu (20. Yüzyıl)- 1971 İlk mikro bilgisayar (Altair 8800)- 1976 Apple I (S. Jobs ve S. Wozniak)
Otonom Makineler ve Sanal Ortamlar (21. Yüzyıl)- 1988 AutoIDLab. (MIT)-2000 Nesnelerin İnterneti-2010 Hücresel Taşıma Sistemi-2020 Otonom Etkileşim ve Sanallaştırma
1784-İlk endüstriyel dokuma tezgahı
1870-İlk üretim hattı(Cincinnati mezbahaları)
1969-İlk programlanabilir mantıksal denetleyici (PLC),Modicon 084
Günümüz-Siber,fiziksel sistemlere dayalı üretimin devreye girişi
Endüstri 4.0 ile modüler yapılı akıllı fabrikalar kapsamında, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemlerle izlemek, fiziksel dünyanın sanal bir kopyasını oluşturmak ve merkezi olmayan kararların verilmesi hedeflenmektedir. Hizmetlerin interneti ile hem iç hem de çapraz örgütsel hizmetler sunulacak ve değer zincirinin kullanıcıları tarafından değerlendirilecektir.Nesnelerin interneti ile siber-fiziksel sistemler birbirleriyle ve insanlarla gerçek zamanlı olarak iletişime geçip işbirliği içinde çalışabilecektir.
Evet bu sistem tam anlamıyla devreye girdiğinde beden gücüne daha az gereksinim duyulacak.Şimdi üniversitelerimizde,liselerimizde eğitimler veriliyor ama 2.0 kıymetli hocalarım saygıdeğer yetkililer.Diplomalı işsiz ordusu geliyor.Ve azımsanacak bir rakam değil bu.Ülke olarak 4.0’a uygun kurgular yapıp bu kurguları sahaya dökecek ekibimiz yetkin personelimiz ne yazık ki az.
Okullarda yazılım ve donanımsal dersler veriliyor ama şuna benziyor bu eğitimler.10-12 yaşından itibaren ülkede ki bütün gençlere İngilizce eğitimi verildi gelgelelim ki bu gençler 24-25 yaşına geldi halen AR YU KOLA da.Nerede yıllarca veriler eğitimler.Korkum şu ki yeni dönemin şakaya alınır bir tarafı yok ne olacak ya diyip işkembe devrilecek bir tarafı hiç yok.Görelim Milli ve Yerli etiketiyle dolaşan gençleri,hocaları.Çağ o ki bir tarafta göğüs göğüse namlunun ucunda mücadele verilirken bir yanda da teknolojik mücadele var.
Okul laboratuarlarına torna makineleri,kalıp makineleri vs değilde donanımsal ve yazılımsal bize değer katacak malzemeler ekipmanlar gönderilmeli.Atölyelerde ki cihazlara dokunmayın bozulur diye uzaktan hikayesi anlatılmakla geçiştirilmemeli.Bugün bozar belki benim mühendis olacak kardeşim ama iki gün sonra en alasını da yapar.Ülkemize yapay zeka sistemleri kurulacak elbet bir gün ama bu sistemleri TÜRK gençleri kurgulayıp icraa etmeli.Eğitim sistemimiz bu donanımda öğrenci yetiştirmezse ve yurtdışı hizmet alımları yapılırsa hafif ters düşüldüğünde olacakları tahmin ediyorsunuz zaten.
Değerli kardeşlerim bizlerin koltuklarda kafası rahat bir şekilde 1 dakika oturmaya hakkı yok.Türkiye ümmetin temsilcisi bir ülke ve gerek görüldüğü takdirde bu sancağı daha da ileriye taşıyacak bireyler bizleriz.Bayrağı devraldığımız gün öyle bir donanımla sahaya çıkmalıyız ki Çanakkale de 20 li yaşlarında şehit olan 200 bin şehidimiz için AZMİMİZİ,İMANIMIZI,ÖĞRENME İSTEĞİMİZİ hiçbir zaman bırakmadan en üst sistemleri bizler icraa etmeliyiz.Dün topla tüfekle savaşlar olurken bugün teknolojide eklendi ve her şey masanın üstünde duran tek bir tuşa kaldı.Bu ülkenin gelecekleri,aldanmayın! kanmayın! Amerika’nın verdiği 5000 dolara.Kanmayın o Almanlar’ın iş disiplinlerine.Sizin ümmet coğrafyasından başka hizmet vereceğiniz tek bir ülke yok.Sizler bu ülkenin geleceğisiniz.Eksik gördüğünüz bir husus mu var başkasından beklemeyeceksin asil Türk evladı! onu düzeltmek için başta da dediğim gibi vatan,ümmet dışında çıkar gütmeden bedenini taşın altına koyup çalışacaksın ve eksiği kapatacaksın.Diyeceğim şu ki baştan ayağa hepimiz bu hususlarda başarılı olmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız.Sen yapmazsan,ben yapmazsam,biz yapmazsak nasıl haklarını öderiz Ulu Hakan’ın, 15’li lerin,Necmettin Erbakanlar’ın ve daha nice değerlerin..
Dininin,dilinin,beyninin,ilminin,ırzının,evinin,kininin,öcünün davacısı bir gençlik...
Gürkan EMECEN
Yorumlar
Yorum Gönder