Merhaba kıymetli okurlar,
2019 yılında Bolivya’da kriz çıkmıştı. Vakti zamanında Irak,İran,S.arabistan ve Venezuela da çıktığı gibi.
Şimdi bu ülkelerde siyasi istikrar olmadığı için mi iç hareketlilik artıyor yoksa başka nedenleri var mı ?
Gelin genel olarak biraz inceleyelim..
Girişte bahsettiğim ülkelerin ortak noktaları var bunlardan en önemlisi OPEC kurucuları olmaları.
Peki bu OPEC nedir?
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), 14 Eylül 1960 tarihinde Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen Bağdat Konferansı'nda İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela tarafından kuruldu. Bu beş ülke OPEC'in kurucu üyesi oldu.
Ve sonra başlarına gelmeyen kalmadı..
OPEC dünya üzerindeki petrol rezervlerinin üçte ikisini elinde bulunduran dünyaya petrol ihraç eden bir konfederasyondur. Örgüt kurulduktan sonra merkezi Cenova olmuştur.
1960'larda başlıca petrol üreticisi ve ihracatçısı ülkelerin kurduğu bu örgütlenme temelde üye ülkelerin petrol politikalarını koordine ve birleştirmek suretiyle hem ihracatçılara güvenli, adil ve istikrarlı bir fiyat sağlamayı; hem ithalatçı ülkelere düzenli ve ekonomik petrol temin etmeyi; hem de sektöre yatırım yapmış sermaye gruplarının çıkarlarını korumayı amaç edinmişti. Petrol fiyatlarının ve üye ülkelerinin ihracat kotalarının görüşüldüğü bir forum geçmişte çok etkili bir petrol karteli örneği vermiştir. Ancak zamanla gücünü yitirmeye başlamıştır.
OPEC, 14 Eylül 1960 tarihinde Bağdat'ta İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela'nın anlaşma imzalamasıyla kuruldu. Bu kurucu ülkelere Katar (1961), Endonezya (1962), Libya (1962), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE-1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvador (1973), Gabon (1975) ve Angola (2007) katıldı.
Ekvador Aralık 1992'den Ekim 2007'ye kadar üyeliğini askıya aldı. Gabon, 1995'te üyeliğini sonlandırdı. Endonezya petrol ithalat eder duruma gelmesi nedeniyle Ocak 2009'da üyeliğini askıya aldı. Şu anda OPEC, Cezayir,Angora,Kongo,Ekvator Ginesi,Gabon,İran,Irak,Kuveyt,Libya,Nijerya,Suudi Arabistan,BAE,Venezuela olmak üzere 13 üyeden oluşuyor. OPEC'in kuruluşundan sonra ilk beş yılda İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan merkezi, 1 Eylül 1965 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'ya taşındı.
İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela, “Yedi Kız Kardeş” olarak bilinen (ABD'den Exxon, Mobil, Chevron, Gulf, Texaco, Hollanda-İngiliz ortaklığı Shell ve İngiliz BP) uluslararası petrol şirketlerinin bilerek ham petrol fiyatlarını düşük tutmaları, böylece üretici ülkelere düşük ödeme yaparken kendilerinin yüksek karlar elde etmelerine tepki olarak OPEC'i kurdu.
2019 yılında Bolivya’da kriz çıkmıştı. Vakti zamanında Irak,İran,S.arabistan ve Venezuela da çıktığı gibi.
Şimdi bu ülkelerde siyasi istikrar olmadığı için mi iç hareketlilik artıyor yoksa başka nedenleri var mı ?
Gelin genel olarak biraz inceleyelim..
Girişte bahsettiğim ülkelerin ortak noktaları var bunlardan en önemlisi OPEC kurucuları olmaları.
Peki bu OPEC nedir?
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), 14 Eylül 1960 tarihinde Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen Bağdat Konferansı'nda İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela tarafından kuruldu. Bu beş ülke OPEC'in kurucu üyesi oldu.
Ve sonra başlarına gelmeyen kalmadı..
OPEC dünya üzerindeki petrol rezervlerinin üçte ikisini elinde bulunduran dünyaya petrol ihraç eden bir konfederasyondur. Örgüt kurulduktan sonra merkezi Cenova olmuştur.
1960'larda başlıca petrol üreticisi ve ihracatçısı ülkelerin kurduğu bu örgütlenme temelde üye ülkelerin petrol politikalarını koordine ve birleştirmek suretiyle hem ihracatçılara güvenli, adil ve istikrarlı bir fiyat sağlamayı; hem ithalatçı ülkelere düzenli ve ekonomik petrol temin etmeyi; hem de sektöre yatırım yapmış sermaye gruplarının çıkarlarını korumayı amaç edinmişti. Petrol fiyatlarının ve üye ülkelerinin ihracat kotalarının görüşüldüğü bir forum geçmişte çok etkili bir petrol karteli örneği vermiştir. Ancak zamanla gücünü yitirmeye başlamıştır.
OPEC, 14 Eylül 1960 tarihinde Bağdat'ta İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela'nın anlaşma imzalamasıyla kuruldu. Bu kurucu ülkelere Katar (1961), Endonezya (1962), Libya (1962), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE-1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvador (1973), Gabon (1975) ve Angola (2007) katıldı.
Ekvador Aralık 1992'den Ekim 2007'ye kadar üyeliğini askıya aldı. Gabon, 1995'te üyeliğini sonlandırdı. Endonezya petrol ithalat eder duruma gelmesi nedeniyle Ocak 2009'da üyeliğini askıya aldı. Şu anda OPEC, Cezayir,Angora,Kongo,Ekvator Ginesi,Gabon,İran,Irak,Kuveyt,Libya,Nijerya,Suudi Arabistan,BAE,Venezuela olmak üzere 13 üyeden oluşuyor. OPEC'in kuruluşundan sonra ilk beş yılda İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan merkezi, 1 Eylül 1965 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'ya taşındı.
İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela, “Yedi Kız Kardeş” olarak bilinen (ABD'den Exxon, Mobil, Chevron, Gulf, Texaco, Hollanda-İngiliz ortaklığı Shell ve İngiliz BP) uluslararası petrol şirketlerinin bilerek ham petrol fiyatlarını düşük tutmaları, böylece üretici ülkelere düşük ödeme yaparken kendilerinin yüksek karlar elde etmelerine tepki olarak OPEC'i kurdu.
Petrol fiyatının gücü geçici olarak zayıfladı, ancak Asya başta olmak üzere artan talep 2003-2004'te petrol ve diğer emtiaların fiyatlarını canlandırdı.
2008 yılının ilk işlem günlerinde ABD ham petrolün varil fiyatı ilk kez 100 dolar sınırı geçti. Petrol fiyatındaki hızlı yükseliş devam etti ve Temmuz 2008'de ABD ham petrolünün varil fiyatı 147,27 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Küresel ekonomik krizin 2008 yılında etkisini hissettirmesiyle petrol talebindeki gerileme fiyatlara da yansıdı ve Temmuz 2008'de 147,27 doları gören petrol fiyatı Aralık 2008'de 32,40 dolara kadar geriledi. Petrol fiyatındaki düşüşü engellemek için OPEC'in üretim seviyesinde rekor kesintiye gitmesi üzerine 2009 yılının sonundan itibaren petrol fiyatı 70-85 dolar bandında hareket etti.
2010’dan günümüze ise..
Küresel ekonomi, küresel makroekonomik belirsizlikler ve ekonomilere ağırlık veren uluslararası finansal sistemi çevreleyen risklerin artmasıyla,2010 yılının başlarında petrol piyasası için ana riski temsil ediyordu. Dünyanın pek çok bölgesinde toplumsal huzursuzluğun artması, pazarın nispeten dengeli kalmasına rağmen, 2010 yılının ilk yarısında arz ve talebi etkiledi. Fiyatlar, spekülasyonların bir araya gelmesi ve aşırı arzın 2014 yılında düşmesine neden olmadan önce, 2011 ve 2014 ortasında sabit kaldı. Asya ülkelerinde talebin daha da artması ve genel olarak OECD'de daralmasıyla birlikte ticaret modelleri değişmeye devam etti. Dünyanın çok taraflı çevre konularına odaklanması,
BM liderliğindeki yeni iklim değişikliği anlaşması beklentileriyle keskinleşmeye başladı.Bu süreçte OPEC pazarda istikrar aramaya devam etti.
2019 Mart ayında OPEC üretimi azaldı. Günlük ham petrol üretimi mart ayında bir önceki aya göre günlük 534 bin varil azalarak 30 milyon 20 bin varile düştü.
Opec konusunu daha fazla irdeleyebiliriz.Burada ki ülkelere baktığımızda şuan hepsinde bir kargaşa,dış müdahaleler mevcut.Günümüz ulaşım yöntemleri değiştiği için petrol kullanımı farklı sektörlerde boy göstermeye başlayacak.Ulaşım elektrik motorları-lityum piller ve türevleri ile sağlanmaya başlandı.
Peki lityum pil yatakları dünyada nerededir?
Bolivya bunlardan birisi olabilir mi?
Olabilir mi diye sormak gereksiz oldu sanırım çünkü Bolivya dünya lityum rezervlerinin %60’ına sahip. 2005 yılında iktidara gelen Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales 2019’da görevinden istifa etti ve ardından siyasi sığınmacı olarak Meksika’ya gitti.
Bu bir darbe mi yoksa halkın kararı mı?
Küresel güçlerin maden savaşı ve emir erlerini görevlendirme gayeleri!
Lityum elektrikli araçlarda, telefonlarda, tablet, laptoplarda ,bir takım ilaçlarda, insansız hava araçlarında ve daha saymadığım bir çok ürün tipinde kullanılıyor. Lityum ileride katı halde kullanılmaya başlanıldığında pil kapasitesi ve ömrü daha da uzayacak. Bununla birlikte petrolün yerini almış olacak.
E hal böyle olunca kim orada olur tahmin edin bakalım ?
ABD! ve terörist gruplar..
Evet enerji konusuna önümüzde ki yazılarımda devam edeceğim bu yazı çok fazla uzayacak ve okumayacaksınız yoksa !
Maden rezervlerine sahip olmak kader, üretmek meşakkatli, pazarlayabilmek daha da güç..
Tarımdan kimyaya, madenden yüksek teknoloji ürünlere aklınıza ne geliyorsa hepsi yapılabilir biiznillâh. Asıl olan büyürken ülkede huzuru, halkın kararını, refahı sağlayabilmek, muhafaza edebilmek!
Rabbim cennet vatanımızı üretirken, her alanda gelişirken dış müdahalelerden, ağızlarından salyası akan köpeklerden korusun! Daim olsun üreten TÜRKİYE!
Gürkan EMECEN
Yorumlar
Yorum Gönder